Günbegün popülerliğini arttıran sosyal medya kullanımı sayesinde artık hepimiz o anki “durumumuzu” arkadaşlarımızla, ailemizle hatta tanımadığımız pek çok insanla paylaşır hale geldik (özellikle hatalı sosyal medya paylaşımları sayesinde artan hırsızlık olaylarını konu Pronet reklamı da, gereksiz yer bildirimli kaynaklı hırsızlıkları esprili bir dille anlatmış, izlemeden geçmemenizi tavsiye ederim). Peki Facebook, Instagram ya da Twitter listenizde / sayfanızda gezerken, arkadaşlarınızın paylaşımlarına dikkat ettiniz mi?
Hele ki bu sıcak yaz günlerinde masabaşında çalışan biri olarak, “Bodrum’da tatil keyfi“, “Charles de Gaulle Havalimanı’nda Check-In kuyruğu” gibi durum bildirimleriyle , “Antepteyiz! “başlıklı kebap fotoğrafı, Bodrum Türkbükü ya da Çeşme plajlarından paylaşılan fotoğraf karelerini görünce ister istemez imrendiğimin farkına varıyorum. Üstelik, yapılan paylaşımlarda ciddi oranda bir benzerlik var! Şu sıralar dört temel konu başlığı var;
1. Güncel / siyasal paylaşımlar
2. Karikatür ve komik videolar
3. Tatil / çocuk / yemek fotoğrafları
4. Bilimsel araştırmalar / sağlıkla ilgili paylaşımlar
En azından benim listemdeki paylaşımların çok büyük bir kısmı bu konu başlıklarına giriyor. Kendi kendime soruyorum; “herkes mi bu kadar eğleniyor?”
Popüler / güncel olan konu başlıklarının, yapılan paylaşımları yönlendirdiği elbette bir gerçek. Artık çoğumuz (ben de dahil) bir restorana gidip siparişimiz önümüze gelince ilk çatalı almadan “yahu şunu çekeyim de bir ara Instagram’a koyarım” düşüncesini yaşıyoruz. Konserlerde, spor müsabakalarında ya da özel günlerde hepimizin elinde o anı kaydeden (ama yaşamamıza da engel olan) akıllı telefonlarımızdan ayrılamıyoruz. Eski filmli fotoğraf makineleriyle bile sıkça uyguladığım kendi kendinin fotoğrafını çekme eyleminin (öz-çekimi Selfie yerine kullanın, kullandırın) nasıl bir anda bu kadar popüler hale geldiğini anlayabilmiş değilim, zaten yıllardır olan / uygulanan bir şeydi. Belki de şu “beğeni toplama” hikayesi olmasaydı, bu kadar birbirinin benzeri durum paylaşımlarımız olmayacaktı, çünkü insanlar beğendikleri şeyleri yaparak beğeni topluyorlar..
Bu kadar laf salatası yapmamın nedeni, benim gibi düşünen, “Yahu herkes mi bu kadar eğleniyor” dan yola çıkan, Shaun Higton‘un yönettiği, Higton Kardeşler’in “What’s on your mind?” – “Aklında ne var?” isimli videoyu gördüğümde hissettiklerimi paylaşma isteğim. Sosyal medyada insanların ne kadar birbirlerine benzer, pozitif, neşeli ve eğlenceli şeyler paylaştığına, tersi durumda da artık sizi takip etmediğine değinen başarılı bir çalışma olmuş. Video’nun renk uzmanının da bir Türk olması (Cem Özkılıççı) künyede dikkatimi çeken diğer bir ayrıntı.