Yine, yeniden yazmak

yeniden yazmak

Fotoğraf kaynağı Christin Hume

Uzun zaman oldu yazmayalı, epey hem de. Bir dönem, sanıyorum 2010 – 15 arasıydı, düzenli olarak yazmaya çalışıyordum. Haftada, on beş günde bir bir şeyler okuyup oradan çıkardığım notları paylaştığım yazılar ya da özünde verimli çalışmaya destek olabilecek küçük uygulama ip uçları. Ancak ne oldu ise çocuklar, pandemi, kayıplar, ülke gündemi gibi öncelikler nedeniyle yazmaya vakit ayıramayacağım fikrine ikna ettim kendimi. Hatta, hasansutcuoglu.com alan adını bile Çinli bir arkadaşa kaptırdım. Blog yazılarından geçtim, 2012 senesinden beri düzenli aralıklarla yazdığım günlüğüme (DayOne) bile 2020 ve 2021 senelerinde toplam 30 kayıt yazabilmişim. 2019 da bu sayı 70, 2018 de 197 idi. 2022 de ise sıfır

Başta, hayatım daha eğlenceli, mutlu iken daha sık yazdığımı düşündüm. Daha sonra fark ettim ki, sık yazdığım yıllarda da pek çok olumsuz konu olmuş ve bunları günlüğüme yazmışım ancak son 2-3 senede sadece mutlu anları kaydetmeye çalışmışım. Neden? 

Yazmanın motive edici bir yanı var. Şu sıralar sanıyorum en ihtiyaç duyduğum şeylerden biri iç motivasyon.  Gündemden biraz uzaklaşmaya ve gündem dışı konulara odaklanmaya ihtiyacım var. 40 yaşını geçmiş akranlarımla ayda yılda bir görüştüğümüzde sağlık konuşur olduk, “senin de mi mide ağrıların var?”, “Oturmak çok kötü aslında, hep o masa başından oluyor bu sırt ağrıları”. 

Her yeni yıl başlangıcı, ki neden dünyanın bir turunu daha tamamlamasını bekler insan bilemiyorum, yeni sözler ve hedeflere zemin hazırlıyor. 2022’nin ikinci ayının 9 günü geride kaldı bile. Senenin başından bu yana, her gün en az 1 lt su içme (komik gelebilir ama insanlık için küçük, benim için görev olarak yapılması gereken bir şeydi) ve yarım saat okuma yapma hedefimi sürdürüyorum. Bunun takibinde de Obsidian günlük notlarından faydalanıyorum.  Zinciri ufak kaçamaklar haricinde kırmıyorum. Ha bir de spor yapmam gerek, salonla görüştüm, ödeme sonrası mutlaka benim de gitmem gerekiyormuş, konuyu değerlendiriyorum 🙂

Dün de tesadüfen alan adımın boşa çıktığını gördüm, hemen satın alıp üzerine basit bir Elementor kurulumu ile web günlüğünü devreye aldım. Becerebilirsem eski yazıların bir kısmını da arşive eklerim, şimdilik hedefleri küçük tutup haftada, on beş günde bir yazı eklesem beni gündemden uzak tutar.

Ne diyelim, yeniden yazmak iyi gelsin.

6 yanıt

  1. Sevgili Hasan,
    Eline sağlık.
    Paylaşacak ve paylaşılacak kıtlığında, yerini yerine denk getirebileceğimiz bir kelime bile zenginliktir ömre.
    Devam…

    1. Yorum için çok teşekkürler, ben de çok uzun zamandır blog yorumları kısmında yorum görmüyordum, mesajınızı okuyunca benzer bir gülümseme de bende oldu. Belki sosyal medyanın pratikliği buralarda kalmadı, Twitter’da beğen’e basmak çok daha kolay artık.. Okuduğunuz için teşekkürler.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir